Gören veya bakan gözlere göre değişir. Sanal ortamın etiketli sözleri, etiketledi tükenmekte olan dünyayı.
Ele geçirdi teknolojinin iyi ve kötü yanları, 7'den 70'e hepimizi.
Duygularımız da sonunda birer etiketten ibaret oldu.
Emojiler ve hashtagler anlatır her halimizi.
Geçmişe özlem her geçen gün artarken, #hashtag bugüne özeleştirinin ta kendisi ...
Sanatın ve felsefenin temel sorunlarından biri olan ''var olma''halleri,çağlar boyu değişen zamanla
kendi sorunsalını güncellerken hep var oldu. Barok'tan, Rönesans'a, Modernizm'den, Çağdaş sanata
uzanan sanatın ve sanatçının serüveninde yarattığı eserleri''toplumsal ve evrensel''gerçekliğin
dışında okumak mümkün mü?
21. yy 'da dertlerimizden biri tüketim ise ve bu tüketim her alanı kaplamışsa sanatçı ne yapar? Hızla
dijitalleşen dünyada, her şeyi olduğu gibi sanatı'da çabuk tükettiğimiz gerçeğinin farkında mıyız?
Çöp olan kavramlar mı?
Nesneler mi?
Sanat bir başkaldırıysa;sonu ''izm'' veya ''art''la biten akımları da tüketim çarkına sokmamak
sanatçının sorumluluğudur.Geri Dönüştürerek,başkalaştırmak,başkalaştırdığınyerden yeni bir
estetiğe ulaşmak için toplumsal duyarlılığı da dinamizme katmak gerek.
Atıkların sanata dönüşmesi mümkün mü?Çöplerden yeniden var olmak?!
Bir Sanatçı olarak;Geri dönüşüm sanatı'na tüm bu sorunsalların gerçekliğinde doğru bir cevap
bulmanın,doğru sorular sormakla var olabileceğine inanıyorum.Estetik güzele ulaşmak için renkler
ve tuval kısıtlılığına alternatif dönüştürülebilir malzeme sınırsızlığında hareket ederek ''Tükettiğim
Tükenmiş midir?''sorusunu sormak ve izleyicide oluşan dinamizme''an''da tanık olmak,21.yy'ın
kaval kemiğine tekme atmak gibi''hız ve çöp üretim merkezi olan zamana''öfkenin çocuklaştırılmış
ve hınzır haliyle sorulması gereken tüm doğru soruları sorarak,izleyicidedoğru cevabı bulmak
için''dur!''diyebilmenin yarattığım eserlerden yükselen sesini duyurmayı yöntem ediniyorum.
Türkiye’ de yetişmiş ve eğitim hayatım için bir dönem yurt dışında yaşamış biri olarak, farklı dünyaları yaşayarak tecrübe ettim.
Ruhuma en iyi gelen şey çocukluğumdan bugüne resim yapmaktı.
Farklı dünyaları, ruhumun derinliğine sinmiş duygu ve durumları, tuvalime aktarırken hem rahatladım hem de soyutu somuta taşımış olmanın
keyfini çıkardım.
Son yıllarda “Kadına Şiddet!” ‘’Mitolojik Yansımalar’’ ve sonundaysa ‘’ Geri Dönüşüm,Dijital Tüketim’’gibi konular, beni çok
düşündürdüğü için tuvallerime de yansıdı. Şimdilerde ‘’Assemblagelarımdan, Seramiğe ..Tuvallerden,Dijital sanata giden
‘’BEN’CE ‘’ bir yoldayım.
Sanatta yolculuğum, ilk başladığım yıllarda dışavurumcu akıma yakınken, sonrasında sürrealiste yöneldi ve en nihayetinde, kendimi bulduğuma inandığım
Figüratif ama Soyut tatlarda taşıyan tarzda resim yapmaya devam ederken,nihayet farklı malzemeleri bir araya getirdiğim ve özellikle çöpe
atılabilecekken onları sanat eserine dönüştürdüğüm assemblage çalışmalarımla üretmeye devam ediyorum.
Hayatta, yaşamak için üretmeye ve üretirken imza attığımız eserlerle bazen düşündürür, bazen huzur verir, bazen de kavga ederiz.
Önemli olan, bizden sonra gelenlere hoş bir renk bırakabilmek ve her şartta kendimiz olabilmek diye düşünüyorum.
Ben,Seramikteki yolculuğumu’da,Ressam kimliğimle renklendirmeye ve hayallerimin peşinden Sanatta varolmaya devam edeceğim.
Çalışmalarımda her zaman özgün olurken, hep daha iyiye gitme çabam sanırım sanat hayatımın sonuna dek sürecek.